Tarım Ülkesi: Nijerya Hindistan Konu Anlatımları

Tarım Ülkesi: Nijerya Hindistan Konu Anlatımları

Coğrafya TR 20 Mayıs 2020

Nijerya Federal Cumhûriyeti,
BAŞŞEHRİ: Lagos,
NÜFUSU: 89.666.000,
YÜZÖLÇÜMÜ: 923.773 km2,
RESMİ DİLİ: İngilizce, DİNİ: İslâm
PARA BİRİMİ: Naira (= 100 Kobo)
Batı Afrika'da, İngiliz Milletler Topluluğu delegesi federal bir cumhûriyet. Târihi Günümüz Nijerya topraklarında ilk yaşayanların, mîlattan 700 sene evveline rastladığı ön görü edilmekte, ama bunların kimler bulunduğu ile ilgili net bir hükme varılamamaktadır. Nijerya'nın târihini, Arapça yazılmış kayıtlara dayalı olarak, kuzey bölgelerde 9. yüzsene ilk haftalarında kurulmuş, Konem-Boru ve batı bölgelerde de yedi Hausa kent devletleriyle başlatmak mümkündür. On ikinci yüzsenedan îtibâren kurulmaya başlanmış Yoruba veIfe krallıkları, 14. yüzsenedan îtibâren kıtayı aydınlatmaya başlayan İslâm ışıklarıyla eriyip gitmişlerdir. İslâmiyetin yansımasıyla, sahip olunan kent devletleri ve fazlası kabîle Müslümanlıkla şereflenmişlerdir.

Nijerya

Buna göre Kuzey Nijerya tamâmen İslâmlaşmış ve geri kalan bölgeler de İslâmiyetin nüfûzu altına girmişti. Nijerya'ya ilk olarak 15. yüzseneda Avrupa sömürgeciliğini ve zulmünü getirenler, Portekiz ve İngiliz tutsak tüccarı denizciler olmuştur. Bir yanda doğudan parlayan İslâm güneşi köleliği önleyici, eritici ışıklarıyla Afrikalılara yaşam getirirken, diğer yanda bozulmuş dinlerinin taassubu ve maddî hırslarla dolmuş Avrupalılar, Nijerya'nın zenci insanlarını tutsak yapıyor ve satıyordu. Böylece, Avrupalıların işgalleriyle Atlantik tutsak ticâreti başlamıştı. 350 sene kadar süren bu vahşet, 20.000.000 Nijeryalı'nın tutsak olarak satılmasıyla Avrupa târihinde kara bir leke olarak kalmıştır. İngiltere, 19. yüzsene ilk haftalarından îtibâren, Nijerya içişlerine karışmaya başladı. İlk olarak Lagos, 1861 senesinde bir İngiliz kolonisi hâline geldi. 1885'te Gine Körfezi civârı, İngiltere'nin himayesine girdi. Bundan sonra İngiltere, Nijerya'yı iki himâye bölgesine ayırdı. İkisini aniden bir vali idareinde tuttu. Birinci Dünyâ Harbinden sonra başlayan milliyetçilik hareketleri, Nijeryalılar arasında yabancılara karşı diğerldırı etme ve bağımsızlığı elde etme düşüncesini getirdi. 1950 senesinde, idâre gücünü, merkezî otoriteyle üç ayrı bölgenin meclisleri arasında paylaştıran yeni bir federal sistem getirildi. 1954 senesinde îlân edilen anayasa, kuzey, batı ve doğu mekanları kuvvetli bir merkezi hükümete bağlı olarak, Nijeryalılara sâhip oldukları kânûnî hakları verdi. İngiltere, iş başına kendi çıkarlarını koruyacak bir hükümeti getirmeyi plânlıyordu. Ülkede üç büyük parti kuruldu ve 1959 senesinde seçimler yapıldı. Bu seçimlerde kuzey bölgenin Nijerya Halkları Kongresi (NPC) kazandı ve parti lideri Ebubekir Tafawa Balewa başbakan oldu. Müslümanların fazlasınlukta bulunduğu kuzey bölge iktidara gelince, ilk iş olarak 1960 senesinde bağımsızlığı elde etti. Nijerya bundan sonra 1963 senesinde Cumhûriyeti îlân etti ve akabinde 1965 senesinde yeni seçimler yapıldı. Ancak bundan sonra Nijerya'da iç karışıklıklar başladı. 30 Mayıs 1967'de Doğu Bölgesi Biafra Cumhûriyeti adıyla diğerldırı ettiyse de, Nijerya hükümeti dış güçlerin sayesinde bu diğerldırıı bastırdı. Ancak bu iç savaş 30 aydan çok sürdü ve 20. yüzseneın en kanlı ve korkunç çatışmalarından biri oldu. Biafra bölgesi binlerce ölü ve fazlası harap olmuş binayla doldu. 1970 senesinden sonra hadise yatıştı ve bu arada belirleme edilen petrol yatakları Nijerya'nın hayâtını değiştirdi. 29 Haziran 1975'te General Muhammed yeni bir askerî darbeyle iş başına geldi. Çok geçmeden 1976'da oluşturulan üçüncü ihtilâl teşebbüsü kafayarısızlıkla bitti. Ancak, General Muhammed öldürüldü ve yerine, muavini General Olesegun Obasanjo geçti. General İbrâhim Babangida devlet diğernı olup, askerî bir rejim kuruldu. Bundan sonra NijeryaFederal Hükümeti, petrol gelirlerinin getirdiği refah seviyesi ile iç hadiseleri önlemeye başladı ve bugün amacıyla Nijerya Afrika'nın en ilerlemiş ülkelerinden biri hâline geldi. 4 Temmuz 1992'de seçimlerle tekrar demokratik sisteme geçilmeye ilk ismim atıldı. Sivil idaree geçiş târihi olarak detaylı vakitler belirleme edildi ise de en son olarak 27 Ağustos 1993'e ertelendi. Fizikî Yapı Nijerya, güney batı Afrika kenarsında, 3° 57' ve 13° 54' kuzey enlemleriyle 2° 39' ve 14° 38' doğu boylamları arasında yer alır. Doğusunda Kamerun, kuzeydoğusunda Çad, kuzeyinde Nijer ve batısında Benin devletleri yer alır. Güneyi, Gine Körfeziyle Atlantiğe açılır. Yüzölçümü aşağı yukarı olarak 923.773 km2dir. Nijerya, temel olarak dört coğrafî bölgeye ayrılır kenardaki mangrovlı (Afrika'da bataklıklarda yetişen bir tür ağaç) bataklık bölgesi, tropikal ormanlık bölge, Savana bölgesi ve kuzeydeki yarı çöl bölge. Yaklaşık 100 km kadar iç bölgeye giren kenar bölgesi, derhal derhal 36.000 km2 lik geniş bir deltaya ve mangrov ağaçlarıyla dolu bataklıklara sâhiptir. Bölgede yüzlerce ırmak ve kolları sahip olunantur. Nijerya toprakları, kenarlardan îtibâren tedricen kesilmiş ve dağlık arâzilerle kırılmış, hafif ondüleli bir yayla görünümündedir. Lagos'tan Kamerun sınırına kadar olan şerit, ekvatoral ormanlık araziyle örtülüdür. Nijerya'nın ikinci ormanlık bölgesi, Savana bölgesidir. Ülkeyi baştan kafaya (aşağı yukarı 320 kilometreyi aşkın bir mesâfede) kateden Nijer Nehrinin batı bölgesi, dağlık bir arâzidir. Bu yüksek dağlar arasında Adamawa Dağları aşağı yukarı 80 km uzunluğundadır. Ülkenin en yüksek yeri, tekrar bu dağlar üstündeki Dimlang Tepesi olup, aşağı yukarı 2042 metredir. Ülkenin güneydoğusunu ise Kamerun Dağlarının batı yamaçları örter ve tüm güneydoğu sınırı süresince uzanırlar. Bu dağlar, ortalama 1500 m yüksekliğinde olup, bâzı yerleri 2000 metreye ulaşır. Kuzey Nijerya ise oran olarak yarıçöl olup, Büyük Sahra Çölünün güneye doğru bir devamı şeklindedir. İklim Nijerya, tropikal iklimin ttutsakinde, yüksek sıcaklıkların bulunduğu bir ülkedir. Yıllık ortalama yağış seviyesi, bölümden bölgeye değişiklikler gösterir. Kıyıdan îtibâren iç bölgelere doğru uzanan yeşillik ve ormanlık bölgeler, senede ortalama olarak 1000 ilâ 1500 mm civârında yağış alır. Lagos srandardınde birkaç kilometre genişliğinde olan ekvatoral ormanlık arâzi, doğu sınırına doğru 160 kilometreye kadar genişler. Bu bölge ve Nijer Nehri deltası, en güneyi yüzlerce tatlı ve tuzlu sularla beslenmiş, sert ve yumUşak tahtalı, değerli ağaç ceşitleriyle doludur. Kıyı bölgesinin nem seviyesi aşağı yukarı % 75 civârında olup, en çok yağışı mayıs ve haziran aylarında alır. Ortalama sıcaklık ise 29-30°C srandardındedır. Savana bölgesiyse senede ortalama olarak, en çok ağustos ayında olmak üzere, 1000 mm yağış alır. Jos Yaylasında bu rakam, 1500 milimetreyi geçmektedir. Sıcaklık ise 28-33°C arasında olup, mart-nisan aylarında 37°C'ye kadar yükselebilmektedir. Kuzey bölgelerde çöl iklimi sahip olunantur. Kış aylarında Büyük Sahradan güneye doğru kuvvetli esen rüzgârlar, berâberlerinde toz ve kum getirirler. Tabiî Kaynakları Nijerya toprakları, kenardan îtibâren kuzey sınırı Nijer'e kadar, ormanlarla kaplıdır. Kıyı bölgesindeki ekvator ormanları, kuzeydeki ormanlara nazaran daha sık ve geniştir. Kamerun sınırına doğru bu genişlik, 160 kilometreyi bulabilmektedir. Uzun otların ve karışık tür ağaçların bulunduğu savana bölgesindeki ormanlar ise 550 km genişliğine ulaşır. Bu ormanlarda genellikle sert ve yumUşak tahtalı ağaç türleri vardır. Doğu Nijerya'da ise, daha çok palmiye ağaçları yer alır. Dünyânın en uzun ırmaklerinden biri olan Nijer Nehri boyları ve en güney uçta yer alan delta bölgesindeki ormanlar daha çok boz renkli palmiyeler, baobob, akAsya ve salkım ağaçları ile doludur. Nijer'den doğan Nijer Nehri, 4180 km uzunluğunda olup, ülkenin yaşam kaynağıdır. Lakoja bölgesindeki ikinci büyük ırmak olan Benue ile birleşir ve güneyde delta bölgesine kadar 280 km yol kateder. Delta bölgesinde ise yüzlerce irili ufaklı ırmak sahip olunantur. Nijer Nehri üstünde kurulu Kainiji Barajı ile elektrik elde edilmektedir. Nijerya topraklarının büyük bir alanı yüksek demir ve alüminyum konsantrasyonu ihtivâ eder. Yağmurlar sebebiyle de toprak kızıl renk almıştır. Dhadiseısıyla, sert örtü hâlindeki bu kızıl killi topraklar verimsizdir. Çad Gölü etrafında ise toprak kara renkli olup, ekime müsâit değildir. Güney ormanları bölgesindeki topraklar kireç bakımından kifâyetsizdir. Buna karşın güneydeki bitki çeşidi ve yoğunluğu kuzeyden daha çokdır. Nijerya ormanlarında çok detaylı yırtıcı hayvan yetişir. Aslan, kaplan, leopar bol bulunur. Bundan diğer maymun, suaygırı, antilop, kuzeye doğru fil, zürafa ve gergedan da sık rastlanan hayvanlardandır. Nüfus ve Sosyal Yaşam Dünyânın nüfus bakımından dokuzuncu ülkesi olan Nijerya, aşağı yukarı 89.666.000 nüfûsuyla Afrika'nın en kalabalık ülkesidir. Nüfus artışının en yüksek bulunduğu ülkelerden biridir. Halkın büyük bir bölümünü yerli kabîleler teşkil eder. Hem de Avrupalı beyazlar da sahip olunantur. Nüfus, birbirinden fazlası bakımlardan farklı, yüzlerce tür kümelerdan teşekkül eder. Bunların en kuvvetli ve geniş olanı Housa-Fulani kabîleleridir. On dördüncü yüzseneda Müslümanlıkla şereflenen bu insanlar, ülke idâresini ellerinde tutmaktadırlar. Hem de güneybatıda Yoruba, güneydoğuda İbo kabîleleri de kuvvetlidür. Bundan diğer Tıv, Iraw, İbibio, Efik veIfe kabîleleri, sayıca kalabalık diğer kabilelerden birkaçıdır. Kuzeyde belirleme edilen ve ülke idareinde başrolü oynayan Hausa-Fulani kabîleleri genellikle ticâret ve çiftçilikle uğraşırlar. Ülke idâresinde ve yaşam tarzlarında, İslâm kâidelerine bağlı kalırlar. Nijerya nüfûsunun yarıdan fazlası Müslümandır. Ülkede, genellikle Avrupalı olan bir oran Hıristiyan vardır. Bâzı kabîleler ise hâlâ putperesttir. Müslüman Nijeryalıların kültür düzeyleri gerektiğince yüksektir. Ülke çapında okuma-yazma seviyesi % 50'dir. Nijerya'da toplam 13 üniversite sahip olunantur. Nijerya'da, yüzlerce tür kabile kümelerının, tekrar yüzlerce tür dili vardır. Bugün amacıyla Afro-Asyatik ve Nijer-Kongo âilelerinden gelme 300'den çok yerli dil belirleme edilmiştir. Ülke, uzun seneler İngiltere zulmü ve sömürgesi altında kaldığı amacıyla, resmî dâireler ve okullarda İngilizce kullanılmış ve ülkenin resmî dili hâline gelmiştir. Bundan diğer Arapça da konuşulmaktadır. Yerli dillerinin en süregelen ve sosyal yaşamta ttutsakli olanları Hausa,Yoruba ve İbo dilleridir. Kabîleler arasında âdet, örf, dil, din ve yaşantı bakımından fazlası değişiklik varsa da, ekonomik yaşamta nüfûsun fazlasınluğu tarım ve ticârette birleşir. Birçok köy ve klanların idare öğesinin temelını, büyük ölçüde genişlemiş ve poligami türde âileler ortaya getirir. Bu âileler politik, sosyal ve ekonomik sistemler îtibâriyle, âileye has bir organize ile, gıdâ üretiminde en kuvvetli olma amacındadır. Ancak bu âileler hiçbir vakit Avrupa'daki ilavetenlıklı zümreler hâlinde değildir ve âile reisleri ya da klan diğernları bir Avrupa diktatörü şeklinde hareket etmezler. İslâmiyetin, Nijerya'ya getirdiği barış, huzur ve seâdet, 600 seneden beri insanlık sıfatlarından habersiz bu insanların ömürlerine görülmemiş ufuklar kazandırmıştır. Nitekim Avrupalıların boyunduruğundan kurtulmaları, bu sâyede kazanmış oldukları birlik ve berâberlikle gerçekleşmiştir. Bugün amacıyla Nijerya, Afrika ülkelerine nazaran refah srandardı yüksek olan bir ülkedir. Mevcut petrol yataklarından elde edilen gelirler, ülkedeki iç karışıklıkları önlediği gibi ülke insanlarına geniş iş imkânları sağlamıştır. Nijerya'nın başkenti Lagos'tur. Önemli bir ticârî limandır. Oldukça çağdaş binâlarla doludur. Milletlerarası bir havaalanına sâhiptir. Ülkenin en büyük ve ilerlemiş kenti Ibadan'dır. Önemli bir sanayi merkezi olup, Afrika'nın açık piyasa bölgesidir. Diğer mühim kentleri ise Sokoto Nehrinin doğusundaki Sokoto kenti, Kaduna Nehri üstünde Kaduna kenti, Kano, Zaria, Port Harcourt, Jos Benin Nsukka, Oyo Yolo ve Mubi'dir. Siyâsî Yaşam Nijerya federal bağımsız bir cumhûriyettir. Federal hükümet merkezinden diğer 19 eyâlet bölgesine ayrılır. Devlet diğernı seçimle kafaya gelir. Parlamento iki meclisten ortaya gelir. Hem de her eyâletin bir hükümeti ve eyâlet diğernı olur. Eyâlet diğernlarının ülke idâresindeki ehemmiyeti çok büyüktür. Anayasaya göre devlet diğernı, eyâletlerin üçte ikisinin desteğini alabilmek zorundadır. Millet Meclisi 449 sandalyeden ortaya gelir. Senato ise 95 üyelidir. Nijerya, bağımsızlığından bu yana askeri darbelerin en çok yapıldığı ülkelerden olup bugünümüzde askerî rejim doğrulusunda idâre edilmektedir. 1992'de seçimler yapıldı. Sivil hükümete geçiş olarak 27 Ağustos 1993 târihi tesbit edildi. Ekonomi Ekonomi daha çok tarıma dayanır. Yerfıstığı, pamuk, palmiye ağaçları, sebze ve meyve türleri, kakao, kauçuk tahıl ürünleri, hurma ve yerfıstığı yağı, kereste ve kolacevizi bol oranda üretilir. Kakao ve kauçuk üretiminde dünyânın altıncı ülkesidir. Ülke topraklarının % 25'i ekime müsâittir. 1960'lı senelerde belirleme edilen petrol, Nijerya ekonomisini geniş ölçüde ferahlattı. Afrika'da derhal derhal en istikrarlı ekonomiye sâhip ülkelerden biri hâline geldi. Güneyde delta bölgesi, petrol yatakları bakımından gerektiğince varlıklıdir. Dünyânın yedinci büyük petrol yapımcısı halinde olan Nijerya'nın ihracatının büyük bir bölümünü, petrol ve yan ürünleri teşkil etmektedir. Hem de natural gaz bakımından da gerektiğince varlıklıdir. 1980 senesinde petrokimyâ ve natural gaz tesisleri sonuçlanmış ve rafineri adedi arttırılmıştır. Nijerya ham petrolden diğer ilaveten kömür, kalay, kireçtaşı, kolimbit ve demir mâdenleri de üretmektedir. Mevcut ırmak sularından, hidroelektrik santralleri kurmak sûretiyle, elektrik enerjisi üretilmektedir. Bunlardan en büyüğü Kainiji Barajıdır. İhrâcâtının % 95'ini ham petrol teşkil eder. Çeşitli gıdâ maddeleri ve otomobil parça takımları, diğer mühim ihraç ürünleridir. Gıdâ maddeleri ihrâcâtının büyük bir bölümünü kakao ortaya getirir. Hem de tütün, palmiye ürünleri, yerfıstığı, pamuk ve soya diğer ihraç ürünlerini teşkil eder. Nijerya, kereste, kauçuk ve hayvan derilerinden de büyük gelirler elde etmektedir. İhrâcâtını daha çok İngiltere, Almanya ve Japonya'ya yapar. ABD, Almanya ve Hollanda'dan ise detaylı makina, ilâç ve elektronik malzemeler, ithal etmektedir. Birey başına düşen millî gelir 370 dolardır. İş gücünün % 60'ı tarım, % 20'si ticâretle ilgilidir. Doğal gaz ve petrokimyâ sanayisi yanısıra, ormancılık, balıkçılık, tekstil, çimento ve sigara sanayileri de mühimdir. OPEC delegesi olan Nijerya, büyük bir demir-çelik sanayisine ve geniş bir inşaat sektörüne sâhiptir. Ulaşım: Ulaşımın geliştiği ülkede yollar genellikle kuzey-güney istikâmetini tâkip eder. Uzunluğu aşağı yukarı 124.000 kilometreyi bulan karayolunun % 50'si asfalt kaplıdır. Demiryolu ulaşımı ilerlemiş olup toplam uzunluğu 3805 kilometredir. Lagos ve Kano havaalanları en işlek uluslararası havalimanlarıdır.

Hindistan

Hindistan Cumhûriyeti
BAŞŞEHRİ: Yeni Delhi
YÜZÖLÇÜMÜ: 3.287.590 km2
NÜFUSU: 889.700.000
RESMİ DİLİ: Hindu dili ve İngilizce
DİNİ: Hinduizm ve İslâm
PARA BİRİMİ: Rupee
Asya'da belirleme edilen ve yüzölçümü bakımından dünyâda yedinci, nüfus bakımından ikinci sırada yer alan devlet. Kuzeyinde Keşmir ve Çin, kuzeydoğusunda Nepal ve Bhutan, doğusunda Bangladeş ve Birmanya, güneydoğusunda Seylan, güneyinde Hint Okyanusu, kuzeybatısında Pakistan bulunur. Üçgene benzeyen Hindistan yarımadası, ülkenin en büyük bölümünü kaplar. Ülkenin kapladığı alan 3.287.590 km2 olup, kuzey-güney uzunluğu 3200 km, batı-doğu uzunluğu ise 2400 kilometredir. Târihi Hindistan'ın târihi ile ilgili bulgular, Aryalardan başlamaktadır. Bundan önceki dehemmiyetler amacıyladeki hadiseler ile ilgili çok detaylı ve net olmayan bulgular sahip olunantur. Dravitleri yenerek Hindistan'a yerleşen Aryalar, Yunan istilâları, İskender'in saldırıları, Asoka devresi, Mouryo İmparatorluğu, Gupta Devri, Hunlar, Harşalar, Kuzey ve Güney Sülâleler Dehemmiyeti, Türk-Moğol Hâkimiyeti, Arapların, Gaznelilerin, Bâbür Devletinin fetihleri, Avrupalıların yerleşmeleri ve günümüz Hindistan'ın kurulması safhaları tâkib eder. M.Ö. 2000 senelerinde Himalayaları aşarak gelen Aryalılar, Hindistan'da yüzsenelarca sürecek bir yaşam tarzının temelını attılar. Daha sonraları Maurya İmparatorluğu Hindistan'a hâkim oldu. Bu imparatorluğun yıkılmasından sonra hâkim olan Guptaların ülkedeki hâkimiyetine Hun saldırıları son verdi. Bundan sonrası, ülkede kurulan prenslikler devresi ve aralarında gerçekleştirdikleri savaşlarla geçti. Müslümanlar, Hindistan'a ilk olarak sekizinci yüzseneda geldiler. 712 senesinde Muhammed bin Kasım'ın ordusu Hindistan'a girdi. Bunu müteâkiben ülkede Müslüman Arap ordularının ve Gaznelilerin fetihleri görüldü. Gaznelilerin Sultan Mahmûd zamânında başlattıkları seferleri, Muhammed Guri Han zamânında Hindistan'ın tamâmının fethedilmesiyle sonuçlandı. Bundan sonra 1206-1290 senelerinde Memlûkler, 1290-1320 senelerinde Halaciler, 1320-1413 senelerinde Tuğluklar ve 1526 senesine kadar da Ludîler Hindistan idareini ellerinde tuttular. On beşinci yüzsene ilk haftalarında bir ara Timur Han ordusuyla Hindistan'ın büyük bir bölümünü topraklarına kattı. Böylece Hindistan'da Türk-Hind İmparatorluğu başladı. Timur Hanın soyundan Bâbür Şah, tüm Hindistan'ı fethederek Gürganiye (Bâbür İmparatorluğu) Devletini kurdu (Bkz. Bâbür İmparatorluğu). Bu devlet, İngilizlerin Hindistan'ı işgâline kadar bölümde 342 sene hükümranlığını sürdürdü. Bâbür İmparatorluğu zamânında Hindistan'da yüzlerce büyük İslâm âlimi yetişip insanlara doğru yolu gösterdiler, ilim öğrettiler. İslâm dînine sokulmak dilenen bid'atleri yok ettiler. Bu büyük âlimler arasında en meşhurlarından bâzıları, İmâm-ı Rabbânî, Muhammed Ma'sûm Fârûkî, Ubeydullah-ı Ahrar, Muhammed Zâhid, Derviş Muhammed, Muhammed Bâkî-billah, Nur Muhammed Bedevânî, Mazhar-ı Cân-ı Cânân, Senâullah-ı Dehlevî, Abdullah-ı Dehlevî, Abdülhak Dehlevî, Abdülazîz Dehlevî, Muînüddîn Çeştî'dir. Avrupalıların Ümit Burnunu dolaşarak Hindistan'a ulaşmaları, 16. yüzseneda burada ilk ticâret merkezinin kurulmasına yol açtı. İngilizler, Hindistan'ı işgâl ettikten sonra, Müslüman halka çok eziyet ettiler. 1906 senesinde Svaraç (kendi kendini yönetme) sloganı ile bağımsızlık savaşı başlatıldı. Bu arada Hindistan Müslüman Birliği kurulmuştu. 1919 senesinde Gandhi ile beraber Hindistan'da pasif direnme ve protesto hareketlerine başlandı. 1935'te ilk anayasa kabûl edilerek parlamenter sistem kuruldu. 18 Temmuz 1947'de tam bağımsızlığını kazanarak, dünyâ devletleri doğrulusunda tanındı (Bkz. Gandhi, Mahatma). 26 Ocak 1950'de Hindistan Birliği olan devletin ismi Hindistan Cumhûriyeti olarak değiştirildi. Bugün de bu isimle anılmaktadır. Ülke idare tarafından eyâletlere bölündü. Ekonominin büyük ölçüde bozulduğu bir dehemmiyetde oluşturulan tercihleri İndra Gandhi'nin diğernlığındaki Kongre Partisi kazandı. Radikal tedbirleri kafayarı ile alan İndra Gandhi, 1971'de erken seçime giderek büyük bir zafer kazandı. Aynı sene Hindistan ile Pakistan arasında savaş çıktı. Bu savaş netîcesinde Doğu Pakistan yâni Bangladeş bağımsızlığını îlân etti. Baskı rejimi uygulayan İndra Gandhi, 1974'den îtibâren halk desteğini kaybetti. 1977'de oluşturulan tercihleri Canata Partisi kazandı. Canata Partisi idarede kafayarılı olamayınca, 1980'de oluşturulan tercihleri tekrar Kongre Partisi kazandı. Aynı sene özerklik amacıyla mücâdele eden Sihler, büyük bir mücâdeleye başladılar. 1984 Ekimde iki Sih muhâfızı İndra Gandhi'yi bir suikast netîcesinde öldürdü. Bunun üstüne başbakanlığa Raciv Gandhi getirildi. İç çatışmalar hâlâ devâm etmekte olup, Hindûlarla-Müslümanlar arasında çatışmalar büyük sürat kazandı. Başbakan Raciv Gandhi 22 Mayıs 1991'de uğradığı bombalı suikast neticesinde öldü. Fizikî Yapı Hindistan Fizikî yapı bakımından üç ayrı bölüme ayrılır. Bunlar Dekkan Platosu, Ganj Ovası ve Himalayalar bölgesidir. 1. Dekkan Platosu: Hindistan Yarımadasının güneyinde, doğu ve batısı Gat Dağları ile çevrili 600-800 m yükseklikte bir platodur. Gat Dağlarından ötürü denizin ttutsakinden uzaktır. Dekkan Platosu, ülkeyi ikiye ayıran Vindiya Dağları ile Ganj Ovasından ayrılır. 2. Ganj Ovası: Himalaya Dağlarından doğan Ganj Nehrinin ve kollarının suladığı çok verimli bir ovadır. Alüvyonlarla örtülü olup, Brahmaputra Nehri ve Ganj Nehrinin deltası da bu ovaya âittir. Bu ovanın genişliği aşağı yukarı olarak 320 kilometredir. 3. Himalayalar Bölgesi: Kuzeyde 2400 km uzunluğunda, Hindistan'ı Tibet Yaylasından ayıran ve târih süresince istilâlara engel teşkil eden tabiî bir duvardır. En yüksek yeri Everest Tepesidir (8882 m). Himalaya Dağları Hindistan'ın kuzey sınırını çizer. Çok yüksek olan bu dağlar ama, Muztag, Karakurum ve Hayber gibi yerlerden geçit verir. Dağları: Kuzeyde Himalayalar, doğuda Doğu Gatlar, batıda Batı Gatlar ve ortada Vindiya Dağları bulunur. Himalayaların Hindistan sınırları amacıyladeki en yüksek noktası 7817 m ile Nanda Devi Dağlarıdır. Akarsuları: En mühim ırmakleri Ganj, Brahmaputra, Narbada, Godavari, Krişna ve İndus'un bir alanıdır. Ganj ve Brahmaputra en büyük ırmakleridir. Brahmaputra 2900 km uzunluğundadır. Bu iki nehrin suları bâzı bölgelerde ulaşıma elverişlidir. Ganj Nehri, Hindularca mübarek saseneır. Gölleri: Sonbahar ve Kuç Yarımadasındaki ufak göllerden diğer birkaç göl vardır. Bunlar da ehemmiyetsizdir. İklim Bütünüyle Ekvator'un kuzeyinde kalan Hindistan, sıcak bölge içerisindedir. Ovalık bölgeler sene süresince nemli ve sıcak olur. Hindistan ikliminin başlıca bilhassari musonlar, alize rüzgârları, sıcaklık ve sistemsiz yağışlardır. Hindistan'da yazlar yağışlı, kışlar ise kurak geçer. Aylık sıcaklık ortalaması 25-35°C arasında değişir. 4500-5000 m yüksekliklerde karlarla örtülü bölgeler bulunur. Muson rüzgârlarının getirdiği yağmurlar bölgelere göre değişmektedir. Dağlık bölgelerde yağış ortalaması 508 milimetreyi bulur. Bu ortalama Tar Çölünde 254 mm, Assam'da 10.000 mm, Dekkan'da 254 mm, Batı Gatlarda ise 5000 milimetreyi bulur. Tabiî Kaynaklar Bitki örtüsü ve hayvanlar: Tabiî kaynaklar bakımından dünyânın en varlıklı ülkelerinden biridir. Ülke topraklarının % 22'si ormanlıktır. Genellikle Himalaya etekleri sık ormanlıktır. Himalaya eteklerindeki ormanlar yapraklarını dökmezler. Bunlar palmiyeler, liyanlar, meşe, bambu ve defne ağaçlarından ortaya gelmiştir. Dekkan'ın kuzeydoğusu ile Ganj Ovasında büyük ormanlar bulunmaktadır. Bu ormanların ağaçları kurak mevsimde yapraklarını dökerler. Hindistan'ın dağlık mekanları ve balta girmemiş ormanları, her tür vahşî hayvanlar, nesli tükenmek üzere olan kuşlar ve dünyâda pek nâdir görülen hayvan türlerine sâhiptir. Kaplan, pars, arslan gibi yırtıcı hayvanlar bulunmaktadır. Kurt, ayı, yaban kedisi ve tilki gibi vahşî hayvanlara bolca rastlanmaktadır. Fil, misk geyiği, maymun, timsah, kertenkele, akrep, tür tür senean türleri ve her nevi kuş türleri sahip olunantur. Mâdenler: Hindistan mâdenler bakımından bir hammadde deposu olup, târih süresince milletleri kendisinin üstüne çekmiştir. Dünyâ demir rezervlerinin% 25'ine, mika rezervlerinin % 80'ine sâhiptir. Boksit rezervi bakımından dünyânın ikinci ve manganez rezervi bakımından da üçüncü ülkesidir. Hindistan'da çıkarılan diğer yeraltı mâdenleri krom, kurşun, kömür, altın, gümüş, bakır, uranyum, titanyum ve petroldür. Hem de kireçtaşı ve amonyum sülfatlı gübre ile betonarme ve sıvı alçı amacıyla gerekli alçıtaşı, Rayasthan ve Gucerat yerlerinde çıkarılır. Hindistan, elmas ve zümrüt bakımından da dünyânın saseneı ülkelerinden biridir. Nüfus ve Sosyal Yaşam Dünyâ nüfûsunun % 15'ine sâhiptir. Nüfûsu 889.700.000'dir. Nüfûsun % 20'si kentlerde, % 80'i köy ve kırlarda yaşar. Halk, beş ayrı etnik gruptan ortaya gelmiştir. Bunlar Dravitler, Aryalar, Hindular, Tibet-Çin ve Moğollar ve Müslümanlardır. Resmî dili Hintçe olmasına karşın, 850 tür dil vardır. Yazışmalarda İngilizce kullanılır. Hindistan 27 eyâletten ortaya gelmiş olup, her eyâletin kendi resmî dili vardır. Hindistan anayasasında kabûl edilen resmî dillerden bâzıları şunlardır: Hindu, Urdu, Pecabi, Marathi, Bengali, Gucerat, Oriya, Assamese, Keşmir dili, Sindhi, Sanskritçe, Telugu Tamil, Kannada, Malayam dilleri. Bu dilleri kullanan insanlar arasında anlaşmak amacıyla ya Hindu dili ya da İngilizce kullanılır. Nüfus adedi bakımından dünyâda Çin'den sonra ikinci sırayı alır. Nüfus fazlasınluğu sebebiyle Hindistan'da yaşam srandardı çok düşüktür. Halkın büyük fazlasınluğu açlıkla karşı karşıyadır. Bunun yanısıra Hinduların ineği mübarek sayması, ineklerin kesilmesine engel teşkil etmekte, bu da gıda yetersizliğine sebeb olmaktadır. İnek kesimi Hindularla Müslümanlar arasında fazlası kavgalara sebebiyet vermektedir. Elde edilen tarım ürünleri çoğalan nüfûsa yanıt verememektedir. Nüfûsu ortaya getiren etnik kümeler arasında sürekli sokak kavgaları olmaktadır. Bu kavgalar bilhassa Müslümanlarla Hindular arasında cereyân etmektedir. Müslümanların bu ülkedeki varlıklarını târih süresince bir türlü içlerine sindirememiş olan Hindular, her fırsatta bir bahâne ile Müslümanlara saldırmakta ve kanlı çatışmalara sebeb olmaktadırlar. Müslümanların kurban bayramında inek kurban etmeleri, bu bahânelerin en çok öne sürülenidir. Hindistan hükûmetleri de tâkib ettikleri politikaların, etnik ve kültürel yapılarının îcâbı olarak bu sataşmalara çok defâ ya seyirci kalabilmekta ya da Müslümanların aleyhine uygulamalar yapmaktadır. Böylece târih süresince Hindistan'a hâkim olan Müslüman devletlerinin, bıraktıkları İslâm ilimleri ve kültürünün gün geçtikçe unutulup yok edilmesine sebeb olunmakta, târihî İslâm memleketlerinden olan Hindistan'ın bu vasfının ortadan kaldırılmasına çalışılmaktadır. Aryalar zamânından beri oluşturulan kast sistemi, ama 1975'te çıkarılan bir kânunla kaldırılmış, ama köylüler tekrar iyi bir yaşam standardına ulaştırılamamıştır. Kast sistemi gerçekte bir dayanışma birliği olarak düşünüldüğü hâlde tatbikatta fazlası insanın köle gibi işlevini gerçekleştirmesine sebeb olmuştur. Din: Nüfûsun % 83'ü Hindu, % 11'i Müslüman, % 2'si Hıristiyan, % 2'si Sih, % 2'si de diğer dinlere mensuptur. Eğitim: Eğitim ve öğretim son senelerde ehemmiyet kazanmaya başlamıştır. Ülkede 100'den çok üniversite, 400.000 civârında ilkokul ve 55.000 civârında ortaokul bulunmaktadır. İlk ve orta öğretimde bugün amacıyla aşağı yukarı 90.000.000 civârında öğrenci okumaktadır. Okuma-yazma seviyesi % 30'dur. Bunların % 61,2'sini erkekler, % 28,8'ini kadınlar teşkil etmektedir. Önemli kentleri: Yeni Delhi, Bombay, Kalküta, Mandras, Haydarabat, Ağra, Benares'tir. Siyâsî Yaşam 1950'de kabul edilen anayasa ile parlamenter sisteme geçildi. Hindistan 9 tânesi merkezî hükûmetçe, 18'i eyâlet merkezince yönetilen 27 eyâletten ortaya gelmiştir. Hindistan Parlamentosu iki meclisten ibâret olup, 250 üyeli Eyâlet Meclisi ve 508 üyeli Millet Meclisi vardır. Millet Meclisi üyeleri halk doğrulusunda direkt olarak doğruya, Cumhurdiğernı merkez ve eyâlet meclisleri doğrulusunda 5 sene amacıyla seçilir. Eyâlet hükûmetleri, Devlet Başkanı doğrulusunda 5 senelığına tâyin edilen vâliler doğrulusunda idâre edilir. Ekonomi 1945'te bağımsızlığa kavuştuktan sonra ekonomik açıdan plânlı ve süratli bir şeklide ilerlemiştir. Ancak çok çoğalan nüfus, refah seviyesinin yükselmemesine ve şahıs başına düşen millî gelirin düşük olmasına sebebiyet vermektedir. Hindistan'ın iş gücünü ortaya getiren nüfûsun % 80'i tarımla, % 10'u sanayi ile uğraşır. Sanâyii: Millî gelirin 1/5'ini îmâlâtçılık ve mâdencilik teşkil eder. Petrol ve kimyâ ürünleri kısmen kendi kullanımı amacıyla kâfidir. Ortalama çelik üretimi 9,5 milyon, demir filizi üretimi ise 40 milyon tondur. Hindistan'da bugün Damador Vâdisinde 5 milyar ton kömür rezervi, Madras'da 2 milyar ton linyit rezervi, Assam bölgesi civârında ise 5 milyon ton petrol rezervi bulunmaktadır. Ortalama senelik kömür üretimi 123 milyon, petrol üretimi 19 milyon ton, boksit üretimi 1.740.000 ton civârındadır. Manganez üretiminde dünyâda üçüncü sırayı alabilmektadır. Mâden kaynakları bakımından gerektiğince varlıklı olan Hindistan'da alüminyum, krom, petrol, mika, kalay, çinko, kurşun, bakır ve altın çıkarılır. Kalküta ve Bombay bölgesi pamuklu tekstil, jüt, gıdâ maddeleri ve kimyâ sanayisi alanları ile ilerlemiştir. Hindistan'da sanâyi iki kolda ilerlemiştir. Bunlar pamuklu ve jütlü dokumacılık ve mâden çıkarmadır. Makina sanayisi alanında, vagon, lokomotif, gemi tezgahları ve otomobil fabrikaları vardır. Hindistan'ın elektrik üretimi aşağı yukarı 112 milyar kws'dır. Nükleler enerji husûsunda dünyânın en büyük uranyum ve toryum rezervlerine sâhib bulunduğu amacıyla nükleer santralleri bulunmaktadır. Hindistan'ın büyük sanâyi merkezleri, Bombay, Kalküta, Ahmedâbâd, Madras, Bangalore, Delhi, Jodhpur, Bhopol, Mansavaşur, Nagpur, İndore ve Srinagar mekanlarıdir. Tarım: Hindistan halkının 3/4'ü tarımla uğraşmaktadır ve gelirlerin yarısı tarımdan sağlanır. Hindistan topraklarının %50 sinde ekim yapılmaktadır. Tarım topraklarının % 80'ine tahıl ekilmektedir. Malabar ve KRomandel kenarlarında pirinç, şekerkamışı yetiştirilmektedir. Kuzeyindeki Ganj Ovası ve Bengal Körfezi kenarları çok verimli topraklar olup, her nevi ürün alınmaktadır. Hindistan çay, susam, mercimek, yerfıstığı ve nohut üretiminde dünyâda birinci sırayı, pirinç, şekerkamışı, soğan, keneotu ve hindkeneviri üretiminde ikinci sırayı alabilmektadır. Bunların yanısıra buğday, arpa, keten, tütün, portakal, mısır, patates ve elma yetiştirilmektedir. Hem de her tür baharat, pamuk, kahve ve haşhaş üretilir. Balıkçılık: Hindistan, 4800 kilometrelik sâhil şeridi, iç sularla beraber sığ bölge olarak aşağı yukarı 260.000 km2lik alanda balıkçılık potansiyeline sâhiptir. Ancak senede ortalama iki milyon ton gibi cüz'î mikdarda balık avlanmaktadır. Hayvancılık: Hindistan hayvancılık bakımından gerektiğince varlıklıdir. Dînî inanışlarından ötürü sağda solda serbestçe gezinen inek, öküz ve mandalardan yeterli şekilde yararlanılamaz. Sâdece güçlerinden ve sütlerinden sınırlı ölçüde yarar sağlanabilmektedir. Sığır, tavuk, koyun, eşek, keçi, manda beslenmektedir. Ormancılık: Ülke topraklarının % 22'si ormanlıktır. Ormanlardan kerestenin yanısıra ağaç zamkı, reçine, ilaç hammaddesi de elde edilmektedir. Ticâret: Ticâretinin büyük bölümünü, ABD, AET ülkeleri, İngiltere, Japonya ve Almanya ile yapmaktadır. Tekstil ürünleri, mâdenler, çay, bâzı tarım ürünleri, pamuklu ve jütlü dokuma ve hindkeneviri başlıca ihraç ürünleridir. Gıda maddeleri, makina ve âletler, sanâyi hammaddeleri, motorlu vasıtalar ve buğday ithâl etmektedir. Dış yardımlar sâyesinde ekonomisini geliştirmektedir. İhrâcatının % 17'sini ABD'ye yapmakta ve ithâlâtının % 23'ünü ABD'den karşılamaktadır. Ulaşım: Deniz ulaşımı iyi durumdadır. 8 büyük, 150 ufak liman vardır. Demiryolu ulaşımı bakımından dünyânın dördüncü ülkesidir. Toplam demiryolları 61.810 km, karayolları 1.772.000 km kadardır. İç su yolları ise 16.810 kilometredir. Ülkede 95 kadar havaalanı vardır.Hindistan Hava Yollarına âit uçaklar beş kıtaya uçuş yapmaktadır.

Bunu Paylaşabilirsiniz.

Kıta nedir ve kaç tane kıta vardır?

Coğrafya TR 14 Ocak 2024

YKS'ye Hazırlık Bambu Ağacına Benzer

Coğrafya TR 12 Şubat 2023

Adı Günümüzde Var Olmayan Ülkeler

Coğrafya TR 12 Şubat 2023

Pharos-İskenderiye Feneri

Coğrafya TR 12 Şubat 2023

Büyük Rift Vadisi Nereye Diyoruz

Coğrafya TR 07 Şubat 2023

Ökümen

Coğrafya TR 17 Aralık 2020

Aysberg

Coğrafya TR 01 Ocak 2021

Anökümen

Coğrafya TR 17 Aralık 2020

Aerosol

Coğrafya TR 01 Ocak 2021

Abrazyon Platformu

Coğrafya TR 16 Aralık 2020